UYGUN - YENİ NESİL SORU MODELLERİ - TÜRKÇE 8. SINIF

S A D I K U Y G U N Y A Y I N L A R I BÖLÜM 4 PARAGRAF 68 | www.sadikuygun.com.tr TEST - 16 11. Türkçenin son yıllardaki en büyük sorunu, bünyesine aldığı yabancı sözcüklerdir. Yeni binyılın başında sayıları inanılmayacak kadar artan bu sözcüklerin bir kısmı kimi zorunluluk- lar nedeniyle dile girmektedir. Diller arasında bir alışveriş olduğu da yine çoğunluğun kabul ettiği bir görüştür. Diller birbirinden sözcük alır ve birbirlerine verirler. Bu yolla da yabancı sözcükler, birbiriyle ilişki içinde bulunan dillere girmektedir. Ancak sözünü ettiğimiz alışveriş- te bir sınır, bir ölçü olmalıdır. Yüzlerce sözcük engel tanımadan dile girer ya da alınırsa sınır aşılmış, ölçü ve denge yitirilmiş olur. İşte gü- nümüzde bu denge Türkçe aleyhine bozuldu- ğundan dil kirlenmesi, dilde yabancılaşma gibi kavramlarla ortaya konulan bir sorun karşımıza çıkmıştır. Dilimiz yabancı sözcüklerle kuşatıl- mış ve neredeyse istilaya uğramıştır. Bu du- rumdan kurtulmanın yolu, istilanın nedenlerini bulmak ve gerekli önlemleri almaktan geçmek- tedir. Nedenler arasında yabancı sözcüklere gösterilen büyük eğilimi sayabiliriz. Bu paragrafla ilgili hangi yorum yapılamaz? A) Dilimizden başka dillere sözcüklerin geç- mesi dilimizin olumsuz etkilenmesine ne- den olmuştur. B) Geçmişte diller arasındaki sözcük alışverişi normal seyrindeyken son dönemde Türk- çenin aleyhine olmuştur. C) Türkçenin yaşamış olduğu en büyük sorun kontrolsüzce dilimize giren yabancı söz- cüklerdir. D) Diller arasındaki sözcük alışverişinin doğal bir süreç olduğunu kabul etmek gerekir. 12. Yerli dizilerle tanışmamız, televizyon yayınları- nın 1974 yılından itibaren nitelik ve nicelik ola- rak gelişme gösterdiği döneme denk geliyor. İlk Türk dizisi “Kaynanalar”ın TRT tarafından üretil- diği dönemde yine TRT, Yeşilçam’ın ünlü yönet- menlerini Türk edebiyatı kaynaklarını kullanarak televizyona dizi ve film üretmeye davet ediyor. 1975’te Halit Refik’in çektiği ve otuz üçer daki- kalık 6 bölümden oluşan “Aşk–ı Memnu” bu şe- kilde vücut buluyor ve yayınlanıyor. Ancak yerli dizilerin gerçek anlamda yığınların ilgi odağı ol- ması, 1986 yılında yeni açılan TRT 2 kanalında gösterime giren “Perihan Abla” dizisiyle başladı denebilir. “Perihan Abla”nın toplumla bütünleş- mesini ve bunun etkilerini, dizi bitiminde çeki- min yapıldığı sokağa bu adın verilmesinde ve Kuzguncuk’un eskiden orta hâlli bir mahalley- ken aniden emlak piyasalarının gözdesi hâline gelmesinde görebiliriz. “Perihan Abla” ile baş- layan bu “İstanbul’un eski semtlerini yeniden gözde kılma” ve “mahalle kültürünün yeniden yükselmesi” furyası sonrasında Samatya, Çen- gelköy gibi başka semtler de ünlerini pekiştirdi. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine de- ğinilmemiştir? A) Dizilerin hayatımıza yeni girdiği dönemlerde yazınsal ürünlerden yararlanılmıştır. B) Diziler 1974’te yayınlanmaya başlasa bile 12 yıl sonra toplumun ilgi odağı olmayı ba- şarmıştır. C) Türk dizilerinin sevilmelerinde ve izlenme- lerinde çekimlerin yapıldığı semtlerin etkisi büyüktür. D) Televizyonda yayınlanan Türk dizileri çe- kimlerin gerçekleştiği semtlerin sosyoeko- nomik durumlarını etkilemiştir. ÖRNEKT İ R

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAxMzU=