UYGUN - SPOTLU SORU BANKASI - TÜRKÇE 8. SINIF

EDEBÎ TÜRLER 9. BÖLÜM www.sadikuygun.com.tr 180 YENİ NESİL TEST 1 1962 İstanbul doğumlu Cihan Demirci. Mesleğe 15 yaşındayken karikatür çizerek adım atan Cihan Demirci'nin ilk karikatürleri Fırt dergisinde yayımlandı (1978). İlk imzalı yazısı Haziran 1980'de Gırgır dergisinde çıktı. Profesyonel mizah yazarlığına ve çizerliğe 1981'de Ses dergisinin Atmaca mizah ekinde başladı. Daha son- ra 1982-1986 yılları arasında Güldürü Üretim Merkezinde (GÜM) Türk mizahının en önemli ustalarıyla birlikte çalışma fırsatı bulan Cihan Demirci, bu dönemde Güneş, Hürriyet, Milliyet gazeteleri- ne yazıp çizdi ve çeşitli televizyon programlarında metin yazarlığı yaptı. Biyografi 2 Gazetelerde yayımlanan rakamlara göre 31 Temmuz günü çıkan orman yangınında binlerce hektarlık alandaki ağaçlar kül oldu. Sa- dece ağaçlar değil, böceğiyle, bitkisiyle, karıncasından tavşanına kadar orada doğmuş tüm hayatlar söndü. Sebebini henüz bilmiyo- ruz. Bir yıldırım düşmesi de olabilir, birinin sabotajı da... Kırılmış bir şişe dibinin mercek görevi yaparak ateşlediği kuru otlar da... İster o, ister öteki... Sonuçta bizim ekonomi servisindeki arkadaşların hesabına göre en az 1 milyar TL değerinde maddi zarara uğradık. Sayıca 10 milyon ağacımız kül oldu. Bunların 2 milyon 500 bin kadarı, her biri ortalama 400 TL değerindeki Kızılçam idi. Fıkra 3 Kendimi kaptırmamaya çalıştığım çocukça, yakışıksız bir duyu- muz vardır. Dertlerimizle dostlarımızı acındırmak, kendimize vah vah dedirtmek. Başımıza gelenleri büyütür, şişirir, karşımızdakini ağlatmak isteriz neredeyse. Başkalarını kendi dertleri karşısında soğukkanlı gördük mü överiz ama soğukkanlılığı bizim dertlerimize karşı gösterdiler mi onlara darılırız, kızarız. Dertlerimizi anlamaları yetmez, yanıp yakınmalarını isteriz. Oysaki insan sevincini büyü- terek anlatmalı, üzüntülerini kısaltarak. Kendini yok yere acındıran gerçekten dertli olunca acınmamayı hak eder. Durmadan vahla- nan kimse vahlanılmaz olur. Deneme 4 Yine günlerden bir gün Ay Kağan’ın gözü parladı. Doğum ağrıları başladı ve bir erkek çocuk doğurdu. Bu çocuğun yüzü gök, ağzı ateş (gibi) kızıl, gözleri elâ, saçları ve kaşları kara idi. Perilerden daha güzeldi. Bu çocuk anasının göğsünden ilk sütü emdi ve bir daha emmedi. Çiğ et, çorba (...) istedi. Dile gelmeye başladı; kırk gün sonra büyüdü, yürüdü ve oynadı. Ayakları öküz ayağı gibi, beli kurt beli gibi, omuzları samur omuzu gibi, göğsü ayı göğsü gibi idi. Vücudu tamamen tüylü idi. At sürüleri güder, ata biner ve av avlardı. Günlerden ve gecelerden sonra yiğit oldu. Efsane Bu tabloda numaralanmış düzyazılardan hangisinin türü yanlış belirtilmiştir? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 23

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAxMzU=