UYGUN - KÖY - TÜRKÇE 8. SINIF

www.sadikuygun.com.tr Sadık Uygun Yayınları 6. Bugün Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın adı biliniyor, kitapları okunuyor ama şiirimizdeki asıl yeri bi- linmiyor. Biz onun neler yaptığını, neler getirdi- ğini söyleyemedik. Kolay anlaşılır, güzel, çabuk seçilir birkaç şiiri vardır; en çok onlar üzerinde durduk. Oysa öyle değil. O, öteki şairlerimiz arasındaki bir şair değil, öteki şairlerimize ben- zer bir şair değil, hepsinden ayrılıyor; konuları başka, kalıpları başka, dili başka. Bu paragrafta, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın şi- irlerinin en çok hangi özelliği vurgulanmış- tır? A) Akıcılığı B) Özgünlüğü C) Etkileyiciliği D) Yalınlığı 7. Orhan Kemal, alt sınıfın, sokağın dilini, sesini, duygusunu şiirli bir söylem ve yeni bir biçim- le edebiyatımıza taşımış; halkın sesini yansıt- mıştır. Orhan Kemal, derin kavrayışıyla hayatı geniş bir biçimde kapsayan eserler üretirken, insan olmanın hâllerini en yüksek yazarlık vic- danıyla yorumlamıştır. Gerçeği abartmadan, ki- şilerini gereksiz yere yüceltmeden, en önemlisi yaşama sevincini karartmadan... Bir yazarın, anlattığı insanları olduğu gibi sevmesi gerek- tiğini bana ve kuşağımdan birçok yazara öğre- ten de Orhan Kemal'dir. Bu parçada yazarın hangi yönü üzerinde durulmuştur? A) Sanata ve insana bakışı B) Genç yazarlar üzerindeki etkisi C) Kahramanlarına karşı takındığı tavır D) Kalıcı olmasını sağlayan etkenler 8. İstanbul’da Boğaziçi’ndeki kayıkların genellikle dört ile yedi arasında değişen çift kürekleri vardır. Genellikle yaldızlıdırlar. Kayıkların dışını beyaza boyatmak, yalnızca devlet büyüklerine tanınmış bir imtiyazdır. Kayıkta halı ya da örtü üzerine oturulur. Dayanılacak yerler ise çuha ile kaplıdır. Hükümdar ve hanedan üyelerinin dışında yalnızca sadrazam yeşil renkli çuhadan bir tente ile örtülü, on iki çifte kayık kullanabilir. Öğretmenin tahtaya yazdığı bu paragrafın başlığı aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Hükümdar kayıkları B) Sandal gezintileri C) Boğaziçi kayıkları D) Kayıklar ve kürekler 9. Yandaki resimde kişi- nin yaptığı eylem han- gi duyularla ilgilidir? A) İşitme-koklama B) Dokunma-koklama C) Koklama-görme D) Görme-dokunma 10. Bizce eğitim yayıncılığı, sinemayla ne kadar yakınsa çocuk yazınıyla da o kadar yakın. An- cak bu iki kavramın birbirine uzak olduğu anla- mına da gelmesin. Eğitimde kullanılan kaynak- ların içinde sinema da olabilir, yazın ürünleri de. Önemli olan hangi disiplin kullanıldığı değil, disiplinin nasıl kullanıldığıdır. Sinema ya da ço- cuk yazınının eğitim için yaratılmadığını biliyo- ruz. Bu saptama, söz konusu kaynakların eği- timde kullanılmayacağı anlamına da gelmez. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Eğitim yayıncılığıyla sinema arasındaki ilişki nedir? B) Eğitim yayıncılığıyla çocuk yazını arasında nasıl bir birliktelik görüyorsunuz? C) Eğitim yayıncılığında hangi kaynaklardan yararlanılmalıdır? D) Sizce sinema ve çocuk yazınının eğitimde yeri nedir? 11. Geçmiş günlere ait yazıları okumak, tehlikesiz yolda yürüme rahatlığına benzer. Elden çıkmış- tır ve zararsızdır o günlerde olup bitenler. Na- sıl olsa geçmiştir acılar, kırılmalar, savrulmalar. Acılar gitmiş, lezzetler kalmıştır geride artık. Bu parçada savunulan düşünce aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Geçmiş günlere ait yazıları okumak insana güven duygusu verir. B) Geçmişteki hatalarımızdan ders çıkarıp bunları tekrarlamamalıyız. C) Geçmiş; acıların, kırılmaların, sıkıntıların üzerini bir şekilde örtmüştür. D) Geçmiş günlere ait yazılar, gelecek açısın- dan önemlidir.

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAxMzU=