UYGUN - KÖY - TÜRKÇE 8. SINIF

www.sadikuygun.com.tr Sadık Uygun Yayınları 7. İlginç ve karışık beynimiz, durmadan hem ken- dini araştırıyor hem de kendi üzerinde egemen- lik kuruyor; dünyayı, evreni kucaklamaya çalı- şıyor. Şimdiden milyonlarca kilometreye uzandı kolları. Gelecekte daha da ilerilere uzanacak. İşte o zaman insanoğlunun bilinmeyen üzerine kurduğu düşler aydınlığa kavuşacak. Her şey bilimin büyüteci altında kristal tuz parçaları gibi incelenip görülecek. Kavranmada güç nesne- ler, resmi yapılacak kadar belirginleşecek. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) İnsanoğlunun, aklıyla bilinmezleri bilinir kı- lacağı B) Beynin yapısının araştırmalara konu olduğu C) Soyut kavramları somutlaştırmanın zorluğu D) Bilimsel araştırma sonuçlarının kanıtlanabi- lir nitelikte olduğu 8. Günümüzde giderek önemi fark edilen yaratıcı drama, okul öncesi dönemden başlayarak eği- tim devam ettiği sürece kullanılan bir yöntem. Drama, öğrencinin kendini gerçekleştirmesine, üretken, yapıcı, iletişime açık bir hâl almasına; daha önceden bildiklerini ve daha sonra öğre- neceklerini keşfetmesine yardım eder. Öğrenci- lerin, kendilerini ve başkalarını daha iyi tanıma- larını sağlar. Bu paragrafın konusu aşağıdakilerden han- gisidir? A) Okul öncesi eğitim B) Yaratıcı dramanın öğrenci üzerindeki etkisi C) Öğrencilerin iletişim problemleri D) Okul öncesi eğitimin çocuklara kazandırdık- ları 9. Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi ta- kip ederken şaşkınlığını gizleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey "Bizim eve bile sığmaz." dediği o güzel balonların adamı nasıl havaya kaldırmadığı idi. Baloncu dinlenmek için durak- ladığında, o da duruyor ve sonra yine takibe koyuluyordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleme B) Açıklama C) Öyküleme D) Tartışma 10. Meşe, yanlara doğru dallanan geniş bir ağaçtır. Meşenin yaprakları da geniştir. Bunlar, erozyonla mücadelede kullanılan ağaçlarda aranan özellik- lerdir. Çünkü bu tür ağaçların dallarına ve yap- raklarına çarpan yağmur damlaları hem küçük damlacıklara ayrılır hem de toprağa düşerken hız kaybeder. Bu şekilde toprak parçalarının yağ- mur nedeniyle dağılmasını dolayısıyla erozyonu önler. Yağmur suları, ormanda ağaçların arasın- daki boşlukları kaplayan bitki örtüsü ve dökülmüş yapraklar sayesinde de toprağın alt katmanlarına yavaş yavaş sızar. Bu parçanını sonuna, düşüncenini akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) İşte tüm bu özellikleri, meşeyi diğer ağaçlar- dan ayırır. B) Böylece bir yandan erozyon önlenirken di- ğer yandan yer altı su kaynakları beslenir. C) Bu sayede meşelerin dibinde ışığa gereksi- nim duyan bitkiler de yetişebiliyor. D) Bu nedenle ülkemizde erozyonla mücadele çalışmalarında hep onun adı geçer. 11. Türk sineması son yıllarda büyük bir atılım için- de. Başta Cannes Film Festivali olmak üzere pek çok önemli festivalde alınan ödüller, Türk televizyon dizilerinin yabancı ülkelere satılma- sı, bu dizilerden bazılarının komşu ülkelerde yayınlanması ve ciddi oranda ilgi görmesi bun- ların arasında sayılabilir. Sektörün giderek bir sanayiye dönüşmesi, teknik ve artistik alanda yeni bir kuşağın iş başına gelmesi, filmlerin cid- di gelirler üretmesi de bu başarılardan bazıları. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangi- si olabilir? A) Film festivallerinde kazanılan ödüller B) Türk sinemasındaki gelişmeler C) Yurt dışında gösterilen Türk dizileri D) Sinemanın sanayileşmesi

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAxMzU=