UYGUN - SPOTLU SORU BANKASI - TÜRKÇE 7. SINIF

PARAGRAF 6. BÖLÜM www.sadikuygun.com.tr 112 YENİ NESİL TEST © SADIK UYGUN YAYINLARI © 21 Bir gülümsemenin insana hiçbir masrafı yoktur. Bu ka- dar basit sermaye ile elde edeceğiniz kazançlar ise büyük olabilir. Kısacık bir ana sığan gülümseme bir hafızada ömür boyu yaşayabilir. Hiç kimse gülümse- menin getireceği faydaları reddedecek kadar zengin değildir. Hiç kimse de gülümsediği için fakir düşmez. Gülümseme korkaklara güç, kederlilere neşe, hastala- ra sıhhat verir. Gülümseme yorgunları dinlendirir. Onu satın alamazsınız, dilenemezsiniz, çalamazsınız; an- cak birisi size gönül rızası ile verebilir. İçten gelmeyen bir gülümsemenin de kimseye faydası olamaz. Size gülümsemeyen birine rastlarsanız siz gülümsemenizi esirgemeyiniz. Çünkü gülümsemeye en çok ihtiyacı olanlar gülümsemeyenlerdir. Bu paragrafta gülümsemenin önemini anlatan ki- şinin niteliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Hayatı seven, hayata gülümseyen, iyilik duygusu taşıyan B) Yalan bilmeyen, yardımlaşmayı seven C) Öğüt veren, insanları kandırmayı sevmeyen D) Çok tecrübeli, bazen hayata iyimser bazen de kö- tümser bakan 22 1 Atalarımız da “Çalışan demir pas tutmaz.” diyerek çalışmanın önemini vurgulamışlardır. 3 Çoğu kişi çıkarcılık peşinde ya da çalışmadan ka- zanmak peşinde. 5 Çalışmak insan için çok faydalı bir eylemdir. 2 Hem insanın zihnini hem bedenini geliştirir. 4 Fakat günümüzde kimse çalışmaya hevesli değil. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda sıralama nasıl olmalıdır? A) 3-1-4-5-2 B) 2-1-3-4-5 C) 5-4-3-2-1 D) 5-2-1-4-3 23 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım üçüncü kişi ağzıyla yapılmamıştır? A) Dışarıda bulutlu bir hava vardı. Kargalar, kederli bağrışmalarıyla bulutlu havanın donuk hüznünü daha beter artırıyordu. B) Meral, eline otomobil lastiği geçirmiş, onunla dal- gaların üstünde tutunmaya çalışıyordu. Denizin salıncağında sallanıyordu. C) Her hafta sonu eski bisikletine biner, yağmur çamur demeden kendini kırlara atardı. Ona göre kırlar, dünyadaki tek huzur kaynağıydı. D) On yıl önce yaşadığım o sıcak ve kurak mevsimi asla unutamam. Yağışlar o kadar az olmuştu ki barajlardaki su, son elli yılın en düşük seviyesine ulaşmıştı. 24 San Francisco Körfezi’ndeki bir okulda, okul müdürü üç öğretmeni çağırıp şöyle demiş: “Siz üç öğretmen, sistemde en iyi ve en uzman kişiler olduğunuz için dok- san tane seçkin üstün zekâlı öğrenciyi size vereceğiz. Bu öğrencilerin gelecek yıl da hızlarını korumalarını sağlamanızı ve çok şey öğrenmelerini bekliyoruz.” Üç öğretmen, öğrenciler, öğrencilerin anne ve babaları bunun çok iyi bir fikir olduğunu düşünmüşler. O okul dönemi, hepsinin özellikle hoşuna gitmiş. Okul bittiği zaman öğrenciler San Francisco Körfezi’ndeki diğer öğrencilere göre yüzde 20 - 30 daha başarılıymış. Yıl sonu geldiğinde müdür üç öğretmeni çağırıp onlara: “Bir itirafta bulunmak istiyorum. En zeki öğrencilerin 90’ı sizde değildi. Onlar ortalamanın biraz üstünde öğ- rencilerdi. 90 öğrenciyi sistemden tesadüfen seçtik.” Öğretmenler, doğal olarak öğrencilerde görülen başa- rının kendi istisnai öğretme becerilerine bağlanması gerektiği sonucuna vardı. “Bir itirafım daha var.” dedi müdür: “Siz de en parlak öğretmenler değilsiniz. Ad- larınızı bir şapkanın içine doldurduğum kâğıtların ara- sından rastgele seçtim. Siz, inandığınız için başarılı oldunuz.” Metnin ana fikri aşağıdakilerden hangisidir? A) İnandığın bir işte başarılı olursun. B) Zekâ, çalışıldığında geliştirilebilir. C) Başarılar tesadüfler sonucu gerçekleşir. D) Çalışan herkes başarılı olur.

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAxMzU=