UYGUN - PRATİK DEFTER - TÜRKÇE 7. SINIF
www.sadikuygun.com.tr 144 6. bölüm: parAGRAFTA ANLAM YENİ NESİL TEST 6 1. Günlük hayatta karşılaşabileceğimiz olay ve durumları ifade eden sözlere gerçek, günlük hayatta karşılaşamayacak durumları ifade eden sözlere hayali (kurgusal) ifadeler denir. Bu açıklamaya göre aşağıdaki metinlerden hangisinde hayali ifadeler vardır? A) Yoksul ailelerin oturduğu mahallerden birinde iki aile vardır. Bu iki ailenin çocukları birbiriyle çok iyi anlaşmaktadırlar. Bu çocukların isimleri Kay ve Gerda’dır. O zamanlar mevsim kıştır, kar yağar. Kay’ın büyükannesi bu yağan karların arılar olduğunu ve bu arıların bir kraliçesi olduğunu söyleyip çocukları yatağa yatırır. B) Akıllı telefonlarımız sayesinde nerede ve nasıl bir ruh hâlinde olduğumuzu ya da ne yaptığımızı tek bir fotoğrafla, anında insanlara aktarabiliyoruz. Üstelik kameranın açısını, bakışımızı, yüz ifademi- zi değiştirerek kendimizi olduğumuzdan çok farklı bir biçimde gösterebiliyoruz. Peki, tüm bunları yaparken kontrol tamamen bizde mi? Kendimizi ifade etmenin yeni bir yolu olan selfiler kendimize zarar vermenin de yolunu açıyor olabilir mi? C) Kimilerimiz hatırlayacaktır, yıllar önce bir televizyon yarışması vardı. Bu programda yarışmacılara bir sözcük veriliyor ve onlardan bu sözcüğün ne anlama geldiğini anlatmaları isteniyordu. Tabii ki içlerinden yalnızca biri sözcüğün gerçek anlamını anlatıyor, diğer yarışmacılarsa o sözcüğe ilişkin bambaşka tanımlar yapıyordu. Yarışmacıların amacı dinleyenleri kendi anlattıkları şeye inandır- maktı. D) Bu küçük kasabada gürgen ağacının komşuları vardır. Köknar ağacı da komşularından biridir. Bir gün köknar gürgene “Ağaçların düzgün olanlarını insanlar kesip masa, sandalye vb. şeyler yapar- lar. Ama hâlâ yaşarsın. Ancak gövden eğri büğrü ise kesip odun olarak kullanırlar, sobada cayır cayır yakarlar.” der. Gürgen bunun üzerine direnişe başlar. Gövdesini düzleştirmeye çalışır. 2. Yaklaşık on iki bin yıl öncesine kadar insanlar, bitki toplayarak ve hayvanları avlayarak yaşamlarını devam ettiriyorlardı. Yiyecek bulmak için sürekli yer değiştirmek zorundaydılar. Zamanla yerleşik hayata geçmeye başladılar. Yabani bitki ve hayvanları evcilleştirdiler, bitki ve hayvan yetiştirip onlarla beslendiler. Giyinme ve barınma gibi gereksinimlerini karşılayabilmek için daha çok bitki ve hayvan yetiştirdiler. Yiyecekleri pişirmek ve saklamak için çömlekler yaptılar. Ayrıca hayvanlardan yün elde ettiler. Yünü eğirerek iplik hâline getirdiler. İpliklerle kumaş dokudular. Yiyecek üretimi zamanla arttı ve çiftçiler tüketemedikleri fazla yiyecekleri başka mallarla değiş tokuş etmeye başladılar. Yani ticaret yapılmaya başlandı. Bazı küçük yerleşim yerleri giderek büyüdü ve kalabalıklaştı. Böylece kentler oluştu. Zamanla tarımda farklı teknikler, farklı alet ve makineler kullanıldı. Bunlar ürün miktarının daha da artmasını sağladı. 1900’lü yılların başlarına kadar çiftçiler tarlalarını sabanla sürerlerdi. Yetiştirdikleri hayvanların dışkısını gübre olarak kullanırlardı. Çiftçilerin işi zordu. Çünkü kas gücüyle çalışır, basit aletler kullanarak ürünü hasat ederlerdi. 1900’lü yılların başlarından itibaren tarım maki- neleri yaygınlaştı. Bu sayede çiftçilerin işi kolaylaştı. Daha geniş alanlarda tarım yapılır oldu. Yabani otları ve zararlı böcekleri öldüren ilaçlar ve yapay gübreler kullanılmaya başlandı. Tüm bunlar da ürün miktarının artmasını sağladı. Bu metinde aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Eski yıllarda ticaret nasıl başlamıştır? B) İnsanlar niçin yer değiştirmek zorunda kalmışlardır? C) Yerleşik hayatın getirdiği zorluklar nelerdir? D) Tarımda makineleşmenin olumlu sonuçları nelerdir?
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy ODAxMzU=