UYGUN - PRATİK DEFTER - TÜRKÇE 6. SINIF

1. BÖLÜM: SÖZCÜK ANLAMI www.sadikuygun.com.tr 6 İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan, dilin anlamlı en küçük parçasına ....................................... de- nir. Türkçede sözcükler kullanıldığı yere göre anlam kazanır. Bir sözcüğün değişik anlamları ve kav- ramları karşılamasına .......................................... denir. Örnek: “Kırılmak” sözcüğü, • Elimden düşen bardak kırıldı . ➞ cümlesinde “..................................................................” anlamında kullanılmış. • Hastalıktan her tarafım kırılıyor . ➞ cümlesinde “............................................” anlamında kullanılmış. • Düğünüme onu davet etmeyi unutunca bana kırılmış . ➞ cümlesinde “..............................................” anlamında kullanılmış. • İlk denemesinde başarısız olunca cesareti kırıldı . ➞ cümlesinde “..........................................” anla- mında kullanılmış. • Işık, saydam ortamda kırılır . ➞ cümlesinde “................................................” anlamında kullanılmış. SÖZCÜK (KELİME) ANLAMI Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “düşmek” sözcüğü “yakışmak, uygun gelmek” anlamına gelecek şekilde kullanılmıştır? A) Mirastan bana düşen bu ev, ailemiz için yeteri kadar büyük. B) Bu resim buraya iyi düştü, odanın havası değişti. C) Koşarken yere düştüm, dizim kanıyor. D) Şöyle bir bak, karşıdaki dağlara kar düşmüş. 1 “Kalmak” sözcüğünün aşağıdaki cümlelerde hangi anlamda kullanıldığını boş bırakılan yerlere yazınız. • Halam beş sene bizimle kaldı . ➞ cümlesinde “...............................................” anlamında kullanılmış. • Bu konak ona annesinden kalmış . ➞ cümlesinde “.........................................” anlamında kullanılmış. • Türkçe sınavı haftaya kaldı . ➞ cümlesinde “..................................................” anlamında kullanılmış. • Musluğu açık unutunca oda su içinde kalmış . ➞ cümlesinde “...........................................................” anlamında kullanılmış. sözcük (kelime) çok anlamlılık birçok parçaya ayrılmak oturmak, yaşamak miras olarak geçmek bir şeyle kaplanmak ertelenmek umudu yok olmak doğrultu değiştirmek kırgınlık duymak gücenmek, incinmek